Avrupa yollarında çalışan tır şoförleri olarak hafta sonları bizim için yalnızca mola zamanı değil, aynı zamanda keşfetme ve dinlenme fırsatıdır. Çünkü Avrupa’da hafta sonları çoğu ülkede sürüş yasakları uygulanır. Bu da bize zorunlu bir tatil sunar. Mesainin genellikle saat 17.00’de sona ermesiyle birlikte günümüzün kalan kısmı bize kalır. Bu süreyi çoğu zaman en yakın kasabayı ya da küçük şehirleri gezmek, sokaklarında yürümek, yeni yerler keşfetmek ve sosyalleşmek için kullanırım.
Hafta içi mesai bitimlerinde ise genelde Avrupa’daki tır parklarında kalırım. Otomatlardan yiyecek alabileceğiniz, marketlerin açık olduğu, duş-tuvalet gibi temel ihtiyaçların eksiksiz sunulduğu bu alanlar adeta ikinci evimiz gibidir. Park yerleri temizdir, düzenlidir ve güvenlidir. Kimi zaman kendi yemeğimi yapar, kimi zaman oradaki restoranlarda yemek yerim. Ortam rahat, insanlar saygılıdır ve bu da bizi iş stresinden uzaklaştırır.
Tır parkları ve benzinliklerin Avrupa’da bu kadar düşünülerek tasarlanmış olması, bir şoför olarak kendimizi değerli hissetmemize neden oluyor. Hangi ülkeye gidersen git, ister yük al ister yük bırak, mutlaka şoförler için özel bir alanla karşılaşırsın. Çoğu zaman ücretsiz kahve ikramı yapılır. Temiz duşlar, ferah tuvaletler, oturma alanları, Wi-Fi hizmeti… Hepsi biz şoförler için düşünülmüş.


Oysa Türkiye’de durum tam tersidir. Tır parklarının çoğu bakımsız, kirli ve yetersizdir. Benzinliklerde bırakın duşu, çoğu zaman temiz bir lavabo bile bulmak zordur. Şirketler ya da depolar şoförü müşteri gibi değil, sanki yükün bir parçasıymış gibi görür. Ne bir bekleme alanı vardır ne de bir sıcak çay ikramı. Hele ki uzun yolda yorulmuş bir şoför için bu eksiklikler hem fiziksel hem de mental olarak oldukça yıpratıcıdır.
Avrupa’daki bu sistemli yaklaşım, Türkiye’de maalesef hâlâ yok. Umarım bir gün biz de tır şoförlerine hak ettiği değeri veren, onları sadece taşıyan kişi olarak değil, bu sistemin temel yapı taşı olarak gören bir yapıya kavuşuruz. Çünkü bir yolda sadece araç değil, insan da taşınır.
Bir yanıt yazın